02 Mayıs 2024
  • İstanbul25°C
  • Ankara22°C
  • İzmir28°C

"KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARI İLE İLİŞKİLERİ GERMEK.."

"Kredi derecelendirme kuruluşları ile ilişkileri germek ekonomiye zarar verir". Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kredi derecelendirme kuruluşları olmadan yolumuza devam ederiz açıklaması ekonomistlerin büyük tepkisini topladı...

"Kredi derecelendirme kuruluşları ile ilişkileri germek.."

24 Eylül 2014 Çarşamba 08:22

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kredi derecelendirme kuruluşları hakkında "Bunlar (Moody's ve Fitch) tavırlarını böyle sürdürürlerse Başbakan'a (Ahmet Davutoğlu) söylerim; 'Bunlarla da ilişkiyi kes, bize bunlar birşey kazandırmış değil." açıklaması ekonomistlerin tepkisine neden oldu. Standard Bank Gelişen Piyasalar Başekonomisti Timothy Ash, Türkiye'nin kuruluşlarla ilişkilerinin gerilmesi halinde hem yatırımcı hem de ülke için yaşamın daha zor hale geleceğine dikkat çekti. "Kuruluşlarla ilişkileri germe yerine onları ikna edecek extra mesafe kat edilmesi lazım." dedi.
 
Başekonomisti Timothy Ash, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kredi derecelendirme kuruluşları olmadan yolumuza devam ederiz sözüne katılmadığını, piyasaların, söz konusu kuruluşların değerlendirmelerini göz önünde bulundurduğuna dikkat çekti. Kredi derecelendirme kuruluşlarını, son dönemlerde Türkiye'nin kredi notunu hak ettiği şekilde vermediği konusunda eleştiren Ash, ancak herşeye rağmen ilişkilerin gerilmemesi gerektiğini ifade etti.
 
Aşırı merkeziyetçi güç ülkede sarsıntılara sebep oldu
 
Genel olarak Türkiye'deki aşırı merkeziyetçi gücün, kuvvetler ayrılığı ve ülke politikası üzerinde riskler oluşturduğuna vurgu yapan Başekonomist Ash, "Sonuç olarak bütün bunlar, medya, iş dünyası, IMF, Avrupa Birliği (AB), polis, yargı, asker ve devlet idaresi üzerinde sarsıntılara sebep oldu." şeklinde konuştu.
 
Ekonomideki kırılganlık, kuruluşları suçlayarak geçiştirilemez
 
Alaska Anchorage Üniversitesi Yönetim ve Kamu Politikaları Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Karahan ise, Türkiye'deki büyümenin sürdürülebilir olmadığının herkesin farkında olduğunu ve kırılganlığı kredi derecelendirme şirketlerini suçlayarak geçiştirmenin büyük hata olduğunu söyledi.
 
Kuruluşların son küresel finansal krizdeki rolünü bildiklerini vurgulayan Karahan, "Ancak bu kuruluşların Türkiye tespitlerini rüzgara karşı savaşarak değil, önümüzdeki ayların ne kadar zor geçeceğinin idrakına vararak değerlendirmemiz gerekiyor. Her ne kadar geç kalındığını düşünsek de Standard and Poor's'un Amerika'nın notunu bile düşürdüğünü hatırlamak gerekir." şeklinde konuştu.
 
İnşaat yatırımlarına bağlı büyüme modelinin, geçmişte birçok ülkede nasıl sona erdiğine bakılması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr Karahan da konuyla ilgili olarak, "Endüstriyel üretime ve/veya inovasyona dayalı bir büyüme modelinin olmadığı ekonomilerin ve özellikle global likidite bolluğundan yararlanarak inşaat ve tüketim balonunu şişirerek büyümeye çalışan ülkelerin, en sonunda duvara çarptıkları tecrübelerle sabit bir gerçek." dedi.
 
Bu tür suçlamalar yabancı yatırımcıya zarar verir
 
Rutgers Üniversitesi Pazarlama Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şengün Yeniyurt ise ekonomik sıkıntı yaşayan ülkelerin, yabancı kurum ve kuruluşları suçlamasının çok yaygın olduğunu belirterek, "Ne yazık ki böyle suçlamalar ve saldırılar, doğrudan yabancı yatırımcı ve yatırım yapmayı düşünen şirketlere zarar verir. Genel anlamda Türk ekonomisi için olumsuz bir durumdur." dedi.
 
Güvenilirliğin kredi derecelendirme kuruluşları için son derece önemli olduğunu da hatırlatan Yeniyurt, bu kuruluşların sektördeki başarılarını sürdürebilmelerinin, araştırma ve değerlendirmelerinin doğruluk derecelerine bağlı olduğunu ve bu sebeple siyaset yapmayı göze alamayacaklarını belirtti.

 

CİHAN

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.